Geçtiğimiz Pazar günü tüm dünyada olduğu gibi Londra’da da büyük bir Çin yeni yılı kutlaması organizasyonu düzenlendi. Sabah saat 09:00’dan 21:00’e kadar süren kutlamaları biz de kaçırmadık tabii. Sabah kahvaltımızı yapar yapmaz yola düştük. İlk olarak Trafalgar meydanına gittik. İnanılmaz bir kalabalık vardı. Belediye başkanı ve Konsolosların konuşmalarından sonra gösteriler başladı. Gösteriler arasında en çok ilgi gören ejderha dansı oldu her zamanki gibi. Peki tüm gün kutlaması yapılan Çin Horoz Yılı Ve Hayatımıza Etkileri neler olacak?
Çin Horoz Yılı Ve Hayatımıza Etkileri
Gün boyu gösteriler ve konserler devam etti. Peki nedir bu horoz yılı ve hayatımızı nasıl etkileyecek? Öncelikle Çin 12 hayvan takvimini kullanıyor. Buna ek olarak yılları elementlerine göre de ayırıyorlar. Bu elementler komik gelecek belki ama altın, odun, su, ateş ve toprak. 2017 yılı 12 hayvan takvimine göre Horoza denk geliyor ve elementi de ateş. Bu nedenle Ateş Horoz yılı olarak adlandırılıyor bu sene. Güvenilirlik, cesaret ve çalışkanlık hissi artacak bu sene denilene göre.
Geçen sene ile aynı element grubuna dahil olan 2017 yılında barış için biraz daha sabretmemiz gerektiğini söylüyor uzmanlar. Bu nedenle özellikle uluslararası çatışmaların devam edeceği hatta olayların daha da ateşleneceği yönünde uyarılar da bulunuyorlar. Dünya tarihinde tanık olduğumuz New York Dünya Ticaret Merkezi 911 saldırısı da horoz ayında meydana gelmiş. Horoz yılına ait olan element yin metali. Zıttı olan yang top, tüfek gibi ağır metalleri simgelerken yin daha naif ve zarif bir elementtir. Bu nedenle daha çok gizliden yürütülen işleri sembolize ediyor.
Çin takviminde kendine yer bulan her element aynı zamanda bir organı temsil eder. Ateş kalbi temsil etmekte. Bu nedenle bu sene kalp hastalıkları, dolaşım ve sinir sistemine dair hastalıklar konusunda dikkatli olunması gerekir. Kalbi ile problem yaşayanların bu sene her zamankinden biraz daha fazla dikkatli olması öneriliyor. Tüm bunlar sadece basit uyarılar tabii ki. Hiçbir ülke birbiriyle horoz yılına girdiğimiz için savaşmıyor. Önemli olan önce birey olarak sonra toplum olarak sevgiye inanmamız ve birbirimize saygı duymamız. Sonrası zaten mutluluk ve huzur.